Pazar günleri

Günün sonunda yalnızsınız.

Kimse acınızı anlayamaz—anlamak zorunda da kalmamalılar zaten. Size ellerinden geldiğince yardım etmek isteyen çok insan da var. Dostlarınız, aileniz, size sevgisini sunmaya hazır ”tanıdık yabancılar”. Ama ne zaman ve nasıl yardım edebileceklerini bilmiyorlar. Acısalar mi, üzülseler mi, empati mi gösterseler. Üstelik bu duygular zamanla buharlaşıyor. 1 yıl oldu; 1.5 yıl; 2 yıl.

Yavaş yavaş unutuyorlar. Zaman iyileştirir, diyorlar. Doğru belki. Ama zaman aşındırıyor da.

Hem Pazar günlerinin en zor olduğunu nereden bilebilirler ki? Beş sene boyunca her Cumartesinizi onunla geçirdiğinizi, parka gittiğinizi, yakalamaca oynadığınızı, ağaçlara tırmandığınızı, Lego’dan uzay gemileri yaptığınızı, birlikte yemek yediğinizi, videolar seyrettiğinizi, kitap okuduğunuzu, kilise çanlarını dinlediğinizi ve yine birlikte uyuduğunuzu. Çıplak ayaklarının bacaklarınıza değişini. Kolunu göğsünüze sardığını.

Pazar günlerinden nefret ediyorum.

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s