Luca ile ilgili bir duyuru

Uzun süredir sizi Luca ile ilgili projelerimiz hakkında bilgilendirme fırsatı bulamadım. Travma uzmanlarının yasın doğal bir parçası olarak nitelendirdiği kısa süreli hafıza kaybı, onsuz hayata alışma, onu yeniden hayatımın bir parçası yapma çabası… Derken günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Yolculuğun bu noktasında sizlere birkaç haber vermek istedik. Epeydir aklımızda olan bir projeyi hayata geçirdik ve […]

Read More Luca ile ilgili bir duyuru

An announcement from Luca and me

It has been many moons since I last updated you on my journey with Luca. I should have said my journey “to” Luca for I have long been on temporary ground, devoid of memories, a floating lily island moving over slowly sideways. Thank heavens, Luca has been there for me, taking my hand and guiding […]

Read More An announcement from Luca and me

“Haklarını elinden aldılar ve güzellikle geri vermi’cekler”

Önce durumu rakamlarla ortaya koyalım. Tüm dünyada demokrasi geriliyor, yerini otokrasilere bırakıyor. Otokrasi, yani Türk Dil Kurumu’nun deyimiyle “Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi”. Daha da anlayacağınız biçimiyle “tek adam rejimi”, yani bir nevi diktatörlük.  En güvenilir demokrasi ve demokratikleşme veri tabanı V-Dem’in 2019 yılı raporu bize aralarında Brezilya, Hindistan, Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Sırbistan, hatta […]

Read More “Haklarını elinden aldılar ve güzellikle geri vermi’cekler”

Baltacı Kemal Paşa

Hayır, yanlış okumadınız. Baltacı Mehmet Paşa değil, Baltacı Kemal Paşa. Nasıl yani, Osmanlı tarihinin en büyük vezirlerinden Baltacı Mehmet’i biliyoruz. Hani şu 1711’deki Prut Savaşı sırasında Rus Çariçesi Katerina ile ilişki yaşayan, bu yüzden Rus ordusunun etrafındaki kuşatmaya son vererek Prut Antlaşması’nı imzalayan Baltacı Mehmet. Baltacı Kemal Paşa’yı hiç duymadık? Duydunuz aslında. Çok iyi tanıyorsunuz […]

Read More Baltacı Kemal Paşa

Irkçı değilim, benim de Suriyeli arkadaşlarım var

“Irkçı da sizsiniz faşist de. Gelecek güzel günlerde, Türkiye’nin başını Suriye’de belaya sokmanın öncelikli failleri kabul edileceksiniz.” 29 Temmuz’da siyasi İslamcı Haksöz gazetesi’nin kendisiyle ilgili bir haberine tepki olarak attığı twitte böyle feveran ediyordu Hürriyet gazetesi yazarı İsmail Saymaz.  Olayı anlamak için bir gün öncesine gitmemiz ve Saymaz’ın Suriyeli mülteciler konusuna değinen diğer twitlerine bakmamız […]

Read More Irkçı değilim, benim de Suriyeli arkadaşlarım var

Podcast 5 – Irkçılık üzerine

Yeni podcast’im ABD örneği ve Suriyeli mülteciler üzerinden ırkçılık nedir tartışması. 🔈Irkçılığı sadece biyolojik, deri rengi ile ilgili bir vaka olarak algılıyor, yani ırkçılığın ne olduğunun bilmiyoruz. 🔈Irkçılık suçlamasına verdiğimiz tepki “iyi ama benim de siyahi arkadaşlarım var” seviyesini aşamıyor. 🔈Irkçılığın toplumsal tabanı genişlemiş, ırkçı suçlama ve sloganlar daha kabul edilir hale gelmiş durumda. 🔈Gay […]

Read More Podcast 5 – Irkçılık üzerine

Türkiye’de demokrasi: Amatörce bir teori

Uzun süre yurt dışında yaşamak, Türkiye’de olan bitenlere belirli bir mesafeden bakmak ve çok sık olmasa da arada “geri dönmek” insana farklı bir perspektif kazandırıyor. Bu farklı bakış kimi zaman bir zenginlik sağlıyor. Her şeyin ortasında yaşarken, yaşadıklarınız hayatınıza türlü şekilde yansırken göremediğiniz şeyleri görüyorsunuz. Kimi zaman ise sizi nüanslara körleştiriyor. Kendinizi uzaktan ahkâm keserken […]

Read More Türkiye’de demokrasi: Amatörce bir teori

We miss you… Vi saknar dig… Seni Özlüyoruz… Te echamos de menos…

 AhvalPod: https://ahvalnews-com.cdn.ampproject.org/c/s/ahvalnews.com/tr/partizan/umut-ozkirimli-aklim-bir-tarihe-takilmis-pervane-gibi-onun-etrafinda-donup-duruyor?am   SoundCloud: https://soundcloud.com/ahvalnews/umut-zk-r-ml-akl-m-bir-tarihe  iTunes: https://podcasts.apple.com/tr/podcast/umut-%C3%B6zk%C4%B1r%C4%B1ml%C4%B1-akl%C4%B1m-bir-tarihe-tak%C4%B1lm%C4%B1%C5%9F-pervane-gibi/id1454485156?i=1000443600306&l=tr 1 Haziran’dı Luca’yı eve getirdiğimizde. Artık yapacak bir şey kalmamıştı. Özel sağlık görevlileri ile yaptığımız toplantı yaşayacaklarımızın habercisi gibiydi. Evde koyu renk havlu bulundurun, kanama başlarsa kullanırsınız. O andan itibaren bizim için her şey tümördü. O tümörün bulaşmadığı bizler, o tümörün asla bulaşmaması gereken oğlumuzun acı çekmemesi için tutulmuş paralı askerlerdik. Ve […]

Read More We miss you… Vi saknar dig… Seni Özlüyoruz… Te echamos de menos…

İkinci Kürt açılımı (!)

Bu yazıyı 23 Haziran Pazar günü Barselona-İstanbul uçağında yazmaya başladım. Uçakta internet olmadığı için ikinci İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kimin kazandığını bilmiyordum. Havaalanı çıkışı sloganlar ve taksi kornaları eşliğinde dans edenleri görünce herhalde Türk milli takımı Fransa’yı bir daha yendi; taraftarlar onları karşılamaya geldi sandım.  Bindiğim taksinin şoförü “Abi nasıl [biiiip]! 340.000 oy fark!” […]

Read More İkinci Kürt açılımı (!)

Bir kuşak, bir dönem, bir akademisyen…

Türkiye medyasını uzun süredir takip etmiyorum. İktidar propagandasına, gelişmeleri “endişeyle” izleyen Davutoğlucu kırık kalpler korosuna, üçüncü dünyacı ulusal laiklere ayıracak zamanım yok. Birkaç istisna dışında yazılarını kaçırmadığım köşe yazarı da yok. Snobluktan, küstahlıktan değil. Bana bir şey katmadıkları için. Buna rağmen takip etmediğim yayın organlarında yayımlanan bazı yazılar sosyal medyada önüme düşüyor elbette. İçlerinde özellikle […]

Read More Bir kuşak, bir dönem, bir akademisyen…